“`html

Rus Filozof Aleksandr Dugin, Biden’ın Ukrayna Politikalarını Eleştiriyor

Rus siyaset bilimci ve düşünür Aleksandr Dugin, Al Majalla’ya verdiği özel röportajda ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Ukrayna’nın Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırmasına izin veren kararını sert bir dille eleştirdi.

Dugin, bu kararın savaşta tehlikeli bir dönüm noktasının habercisi olduğunu belirtti.

Independent Türkçe’nin haberine göre, Dugin’in, Donald Trump’a karşı yaşadığı yenilginin ardından kısa süre içerisinde görev süresi dolacak olan Biden’a duyduğu öfke röportaj boyunca hissedilse de, bu duyguyu sakin bir dil ile ifade etti.

Dugin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Biden’ın “çılgın” saldırganlığına karşı duracağına inandığını ve bunun Moskova’nın savaş alanındaki üstünlük dengesini bozmayacağını savundu. Biden’ın Rus topraklarına karşı uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin verme kararının, “Trump’ı son derece utanç verici bir duruma düşürmeyi” amaçladığını öne sürdü.

Dugin, Moskova’daki evinden gerçekleştirdiği Zoom görüşmesinde, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamadan önceki sürecin ABD için tek çıkış yolunun Rusya’yı kışkırtmak olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Kiev’i nükleer silahlarla tehdit etmeye ve Avrupa ülkelerinin başkentlerini hedef alacak şekilde uzun menzilli füzeler kullanmaya zorlamak amacıyla gelişmeler olduğunu belirtti.

Dugin, “Bu da Trump’ın savaşı sona erdirme çabalarını engelleyebilir” dedi.

Ekonomik Etkiler ve Dijital İttifaklar

Devam eden savaşın Rusya’nın ekonomik durumunu nasıl etkilediği sorusuna Dugin, yaptırımların aslında Rusya’nın Batı’ya olan bağımlılığını azalttığını, iç üretimi artırdığını ve sanayi sektörünü geliştirdiğini belirterek cevap verdi. “Yaptırımlar, Rusya için bir lanet değil, adeta bir nimet oldu” diyerek durumu açıkladı.

Küresel Güney ile İlişkiler

Dugin, Rusya’nın çok kutuplu bir dünyaya geçiş sürecinde, Küresel Güney ülkeleriyle yeni ittifaklar kurmayı amaçladığını vurguladı ve “Batı’yı kaybetmiş olabiliriz ama şimdi Küresel Güney, Suudi Arabistan, Türkiye, İran, Endonezya ve Pakistan gibi yeni güçlerle ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Rusya tarihinde ilk kez Müslüman dünyası gerçek bir öneme sahip oldu” şeklinde konuştu.

Al Majalla’nın sinyaliyle gerçekleşen bu röportajda Dugin, Trump’ın iktidara gelmeden önceki dönemde, Ukrayna’da yaşananları değerlendirdi. “Savaşın gidişatında sadece konvansiyonel silahlara odaklanırsak, Rusya’nın zaferi kaçınılmaz” diyen Dugin, zaferin ne kadar yakın olduğunu tahmin etmekte zorlandığını söyledi. Ancak sahada güçlü bir inisiyatiflerin olduğunu belirtti.

Biden ve Uzun Menzilli Füzeler

Dugin, Biden’ın Ukrayna’da uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin veren son kararının amacını sorguladı; “Gerçek neden bu. Bu saldırılar, temel güç dengesini etkilemeyecek olsa da acılara ve kayıplara yol açabilir” diye vurguladı.

“Biden, seçim sonrası görevde kalma şansını kaybetmekle birlikte, Trump’a zor koşullar yaratmaya çalışıyor gibi görünüyor” ifadeleriyle Biden’ın misyonunu da eleştirdi. Dugin, Putin’in uluslararası düzeydeki tepkisinin tehlikeli olabileceğine dikkat çekti.

Nükleer Silahlar ve Ciddiyet

Dugin, Rusya’nın nükleer doktrinini gözden geçirdiğini ve Avrupa başkentlerine doğrudan bir mesaj ilettiğini belirtti. “Nükleer silah kullanma tehdidinden ciddi bir şekilde bahsediyoruz” dedi.

Amerika’nın Ukrayna’ya uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin, durumu karmaşık hale getirdiğini söyleyen Dugin, “Birisi saldırırsa, karşılık vermek bizim hakkımız. Bu durumu görmezden gelmek kabul edilemez” diye ekledi.

Savaşın Sürdürülebilirliği

Dugin savaşın sürdürülebilir olduğunu ve yaptırımlar dolayısıyla Rusya’nın askeri sanayisine daha fazla odaklanarak kayda değer ekonomik büyüme yaşadığını ifade etti. “Savaş ekonomisi, genel ekonomimizin ana itici gücü haline geldi” dedi.

Sonuç olarak, Dugin’in bu görüşleri, Rusya’nın hem askeri hem de ekonomik açıdan yaşadığı dönüşüme ışık tutuyor ve gelecekteki stratejik planlamalarında etkili olabilir.

“`