Sıra Beklemekten Gına Geldi: Starbucks Kahvesi Olmadan Güne Başlayamazken Baristalar Neden Bu Kadar Yavaş?
5 mins read

Sıra Beklemekten Gına Geldi: Starbucks Kahvesi Olmadan Güne Başlayamazken Baristalar Neden Bu Kadar Yavaş?

Acı sade kahve sevenlerden tatlı mı tatlı bir latte olsa da içsem diyenlere kadar herkesin kendi damak tadına göre kahveler bulabildiği Starbucks’ta artık bir şey içmek çok zor! Yapılan zamlardan sonra zaten kahve içmek bile bazı insanlar için lüks olmuşken buna bir de bekleme süreleri eklendi. Starbucks’ta sıra olmayan bir gün bile geçmiyorken biz de bunun nedenlerini tek tek açıklayalım dedik. Detaylar için buyurun! 👇

Kaynak: https://www.bloomberg.com/news/featur…

Son zamanlarda Starbucks’ta vanilya latte içmeyi zorlaştıran şey sadece artan fiyatlar değil, bekle bekle öldüğümüz sıralar da cabası!

Tüm dünyada en çok sevilen kahve zinciri olan Starbucks, verilen siparişi kısa sürede müşteriye ulaştırmakta ve kafelerin önünde sıra oluşmasını engellemekte zorlanıyor. Peki baristalar yani Starbucks neden bu kadar yavaş? 👇

Yiyecek servisi endüstrisi hakkında araştırmalar yapan bir kurum olan Technomic’ten alınan verilere göre Starbucks’ta siparişin alınıp verilmesine kadar geçen süre 5 dakikayı aşıyor.

Bu durum müşterilerin üçte birinde mutlaka görülüyor. Beş dakika kulağa kısa gelse de çok fazla müşterisi olan Starbucks gibi bir yer için bu durum sonsuz gibi gelen sıraların oluşmasına neden oluyor.

Bu uzun bekleyişlerin en temel sebebi ise aşırı derecede fazla çeşit kahvenin olması ve bunların kişiselleştirilebilmesi!

Frappucino’dan latte’ye göz alıcı bir çok kahve arasından seçim yapmak zaten zorken bir de damak tadına göre eklemeler yaparak zorluğu ikiye katlıyoruz. Dolayısıyla içeceğimizi seçme kısmı zaten uzun sürerken baristaların bunu yapması da epey vakit alıyor.

Hatta baristalar da bu durumdan oldukça şikayetçi; “Çocuklarıma sipariş verirken mümkün olduğunca basit bir şey seçmelerini tembihliyorum çünkü yapan kişi için kötü hissediyorum!”

İnanması zor gelebilir fakat Starbucks’ın sunduğu çeşitli malzemeleri, kahve türlerini vb. bir araya getirip oluşturulabilecek kombinasyonlar ölçüldüğünde sadece ‘latteden’ yaklaşık 383 milyar kadar farklı kombinasyon çıktığı görülüyor!

Latte severler için kötü haber çünkü aşağıda sıralanan kombinasyonların hepsini denemeniz büyük ihtimalle mümkün olmayacaktır… 👇

Aslında Starbucks kuruluşu göz önüne alındığında klasik İtalyan usulü, insanların kahvelerini alırken baristalarla sohbet edip sonra oturup kahvelerini içtikleri sıcak bir ortamdı.

Günümüzde ise eve veya iş yerine siparişler, arabaya servis veya paket servis çok daha fazla tercih ediliyor. Bu durum da baristalar için zorluk çıkarırken kafe kültürünün anlamını kaybetmesine sebep oluyor.

Peki bu sorunların farkında olan Starbucks, işleri hızlandırırken hem baristaları hem de müşterileri memnun etmek için nasıl çözümler geliştirmekte?

Halen çok yaygınlaşmamış hatta Starbucks şubelerinin yüzde 40’ına ulaşması bile 2026 yılını bulacak olan güzel bir yenilik getirilmiş durumda. O da ‘Siren Sistemi’ denilen ve kahvenin yapıldığı barlara getirilen bir geliştirme.

Siren sistemine göre soğuk içecekler yapmak için gerekli olan her şey baristaların elinin altında oluyor. Yani bir buzdolabına bir karıştırıcıya koşmak zorunda kalmıyorlar.

Bu sistem baristaların işini kolaylaştırıp onları hızlandırsa da hala test sürecinde ve yaygınlaşması çok zaman alacak. Starbucks yöneticileri aynı zamanda kahve makineleri, karıştırıcılar vb. araçlar konusunda da sürekli yenilik arayışında. Kahveye lezzetini kaybettirmeden hızlıca demleyecek, çekecek yeni nesil öğütücüler, demleme sistemleri geliştiriliyor.

Ayrıca mobil uygulamaların bekleme, sipariş ve ulaştırma süreleri konusunda daha doğru bilgiler vermesi için sürekli olarak güncellemeler yapılıyor.

Hatta yapımı için gece boyu beklenmesi gereken soğuk demleme diğer bir adıyla ‘cold brew’ kahvelerin de dakikalar içinde yapılabilmesi için bir proje üzerinde de çalışılıyor. 

Sonuç olarak birkaç yıl daha Starbucks sıralarında bekleyecek gibiyiz fakat yeni nesil teknolojilerle bu süre gitgide azalacak gibi duruyor.

Peki siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım! 👇

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir